K/ Kan Kırmızısı Ayın Altında- Mina Hepsen

Kitap Adı: Kan Kırmızısı Ayın Altında
Özgün Adı : Under the Blood Red Moon
Yazar : Mina Hepsen
Çevirmen : Ayfer Ünalan
Yayınevi : Doğan Kitap
Sayfa Sayısı :228
Sınırsız tutkular hayatınızı tehlikeye atabilir... ruhunuzu da!
   Başkalarının düşüncelerini okuma yeteneğine sahip olan Angelica Shelton Belanov, bir gün Londrada sosyetenin kaymak tabakasının düzenlediği bir davete katılır.
    Ancak bu tatsız ve sahte kalabalığın ortasında gürültülü düşüncelerin âdeta saldırısına uğrayan Angelica, teselliyi esrarengiz görünümlü, oldukça yakışıklı bir yabancının arkadaşlığında bulur: Prens Alexander Kourakin.
   Diğer erkeklere pek benzemeyen Prens Alexanderın Londrada bulunma nedeni ise davet değil, vampirlere ait Doğu Klanının lideri olarak, gücünü yitirmekte olan türünün geleceğini tehdit edenleri ortadan kaldırmaktır.
Bir Mina Hepsen daha bitti. Ben mi? Ben de bittim!

  Yazarın okuduğum ilk kitabı olan Fırtınadan sonra beni her şeyiyle etkilemişti. Hatta hayran bırakmıştı. Öyle ki kitaba tam puanı uygun bulmuştum. Ama ben bir aptal olcam ki fırtınadan sonra kitabının seri olmadığını sanıyordum. Hatta yorumumda da sürekli bu yüzden hayıflanmıştım (Yorumum için tıkla-yabilirsin)

   Meğerse ne büyük yanılgılardaymışım. Sormayın.

   Öyle ki serinin son kitabını ilk okumuşum!

 Ama bana da kızmayın lütfen, ne goodreadste ne de üç kitabın kapağının herhangi bir yerinde belirtilmemiş seri olduğu! Saçmalık!



  Neyse ki seri birbirine o kadar da bağlı değil-birini okumadığınız da anlamayacağınız şekilde değil diyeyim en azından. Şayet ben ilk olarak "son" kitabı okumuş olsam da gayet beğenmiştim.

  Kitaplardaki ana karakterler farklı olsalar da ana karakterler birbirleriyle tanışıyorlar. Konular da birbirlerinin devamı üzere patlak veren isyanları ele alıyor. O yüzden şimdi anlatacaklarım hoşunuza giderde almayı düşünürseniz. İlk kitaptan başlayın yani Kan kırmızısı ayın altında!

 Size kısaca bir kan kırmızısı ayın altında kitabının konusundan bahsedeyim;
(Okuduğunuz da rahatsız etmeyecek kadar spolier vardır)
 
   Angelica'nın küçüklüğünden beri muzdarip olduğu bir yeteneği vardır. Hiç dur durak bilmeden karşısına çıkan herkesin düşüncelerini okuyabilmektedir.

   Taaaki, bir davette prens Alexander'la tanışana kadar. Onun düşüncelerini okuyamamakla birlikte onun düşüncelerini ona yöneltip ona seslendiğini işitmiştir. Ve böyle celikle yıllar sonra yalnız olmadığını keşfetmiştir. Yalnız değildir.



    Prens Alexander'ın Rusyadan Londra ya gelme sebebi davetler değildir elbette. Zamanın da doğu klanının lideri olarak ırkının varlığını sürdürmesine engel olmak isteyen Vampir katillerinin soyunu kurutmuştur. Şimdi de aynı sebepten Londrada dır. Londrada vampirleri hedef alan seri katili bulmalı ve gerekeni yapmalıdır.

  Angelica karşısına çıkan tüm erkeklerin düşüncelerini biliyorken onlarla bir ilişki kurabileceğine inanmıyordur. Alexandırsa soyunun devamı için bir insanla birlikte olamayacağına inanıyordur.

   Ama Kader, ister insan ister vampir olsun kimsenin ne düşündüğüyle ilgilenmiyordur!.....İyi Okumalar.

Yorumum-Spolier-Siz!

  Süper ötesi bir seri! Karakterlere-hem ana karakter hem de diğerlerine- bayılacağınıza garantisini verebilirim. Olay örgüsüne bitecek! Yazarın diline hayran kalacak! Seriye aşık olacaksınız! Tıpkı benim gibi :)



   Ama sizi şu konuda da uyarmalıyım seri-üç kitap ta da- aşk ve dolayısıyla romantiklik, fantastik öğelerden yani vampirlerden daha fazla işleniyor. Ve diğer Vampir serilerinin aksine bu seri de, ne fazla aksiyon var, ne de Kan.

  Kanlı yada kansız tek dikişte biten bir kitap-ve seri. ÖNERİLİR :D

Gel gelelim Bol Spolierli yorumuma!


  Kitap beni gerçekten çok şaşırttı!! Şu zamana kadar öyle yada böyle bir çok cinayet romanı okuyup tahmin yeteneği geliştirdiği düşünürdüm. Yazarın dilinin bir şekil de katili ele verdiğine inanır. Tahminim de haklı çıkınca da kendimle gurur duyardım.

  Ama bu kitap... Tahminlerin ötesin de olduğunu bana kanıtlamış oldu.

  Leydi Dewberry! Leydi Dewberry! Hala daha şoktayım!!

   Margaret çok gülecen bir karakterdi. Hamile kadınlarla uğraşılmayacağını iyi gösterdi hani. Serini ikinci kitabında onun rolünü Angelicanın üstleneceğini söylemem sizi pek şaşırtmasa gerek :)

   Kutsanımış'ın Angelica olduğunu başlar da anlamak çok kolay oldu ama ben kardeşi Mikhail'ın da onun gibi olmasını çok isterdim.

   Neyse üçüncü kitapta Mikhail'in üzerine kurulu olduğunu da söyleyemeden edemeyeceğim :D Ve onun kutsanmış olmamasını umursamayacak kadar hoşlanacağınız bir aşk çocuğu olacağını bilmelisiniz. :D

   Joanna'ya ne olduğunu da pek anlamış değilim sergey'in oyununa gelmişti hani ama bunu diğerleri öğrenmedi o da söylemeye gerek görmedi mi? Bilmiyorum ikinci kitapta da birden ortadan kayboluyor zaten, anlamak mümkün değil!

   Son olarak da Alexander'ın kardeşi Helene bayağı bir üzülmüştüm. Bazen insan-yada vampir- ne kadar güçlü olsa da sevdiklerini hiç pahasına kaybediyorlar...

BOL BOL SPOLİER BİTTİ!


  Sözlerimi noktalamadan önce benim düştüğüm hataya düşmeyesiniz diye serini hangi sırada devam ettiğini yazıyorum okumak isterdeniz bu sırada daha fazla zevk alırsınız.

(Aşağıda" sırasıyla" kitapların kapakları vardır. İstediğiniz kitabın üzerine tıklayarak o kitap için yaptığım yorumu inceleyebilir-okuyabilirsiniz)

   


Yorum Gönder

 
Support : Sitemiz | iY | Facebook Takip
Copyright © 2011. FULL TEK LİNK FİLM - All Rights Reserved
Hazırlıyan By SmuserWebsite Published by Mas Template
Proudly powered by Blogger