Özgün Adı: Dark Witch
Yazar: Nora Roberts
Çevirmen: Nil Bosna
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 424
İlgisiz anne babası yüzünden Iona Sheehan, adanma ve kabul edilme özlemi duyarak büyür. Büyükannesinden her ikisini de nerede bulacağını öğrenir: yemyeşil ormanlar, göz kamaştıran göller ve efsanelerle dolu bir ülkede.
İrlanda.
Iona bir at çiftliğinde iş bulduğunda, işletmenin sahibi olan Boyle McGrath ile tanışır. Bir kovboy, bir korsan ve vahşi bir kabile savaşçısı gibi görünen Boyle, Iona'nın en büyük üç fantezisinin birleşimidir.
Iona burada kendisi için bir yuva kurabileceğini -ve bu Boyle'a sırılsıklam âşık olmak anlamına gelse de- hayatını dilediği gibi yaşayabileceğini fark eder.
Ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Iona'nın ailesine yüzyıllardır musallat olan ve mağlup edilmesi gereken kadim bir kötülük vardır. Umut ve sevgi için aile ve arkadaşlar hem birbirleriyle hem de birbirleri için savaşacaklardır…
İlk Nora Roberts'ımı bitirmiş bulunmaktayım. Kitabı incelemeye geçmeden yazarımız Nora Roberts'dan kısaca bahsetmeyi boynuma yük bilirim;
Yüz elliden fazla romanıyla New York Times'ın en çok satanları listesinde bir numarada 116 hafta kalmıştır. Ayrıca yazarın dakikada 21 adet romanı satılmaktadır ve kitapları dünyanın 35 ülkesinde okurların beğenisini kazanmıştır. -Heyttt, bacımmm ne etmişsin sen :D
Tabi bu yazıyı okuyunca beklentiyi fazla fazla artırım, genelde böyle fazla fazla beklentiyi artırdığım romanlarda ise hüsrana uğrarım ama bu romanı beni şaşırtarak gözüme girdi.
Nora Roberts, birleştirdiği iki zamanı ustaca kullanımış-tabı biraz daha 1260 da geçseydi kitap fena olmazdı ya neyse- kara cadı mitine yeni bir yorum yaparak kara cadımızın karakterini iyi biri olarak şekillendirmiş. Kara cadı neslini bir çember olacak şekilde devam ettirecek 3 çocuk ve onların nesillerinden gelecek olanlarda onun gibi insanlara zarar vermeyecek, güçlerini iyilik adına kullanacak kimseler olacak. Böylece kurgusu 1260'lardan günümüze kadar gelebilecek ve 21. yy da dahi kara cadı efsanesi hüküm sürecek.

Kara Cadı'nın efsanesi nedir?
1260'larda Socrha adındaki Kara Cadı bir insanla evlenmiş ve ondan 3 çocuk -Brannuah, eamon, teagan- dünyaya getirmiştir. Bu çocuklarda annesi gibi tanrı vergisi yeteneğe sahiplerdir. Ama gölgelerin içinde evrene hükmetmek isteyen bir canavar vardır. Bu canavar kara cadının tüm gücünü istemektedir.
Kara Cadı güçsüz düşmeye başladığında güçlerini 3 çocuğuna devredecek ve bir büyüyle onları koruması için 3 hayvanla anlaşma yapacaktır. Bu hayvanlar tilki, şahin ve attır. Bu miras çocuklarından torunlarına geçecek ve bu döngü devam edecektir. Cabhan adlı kötü canavarda günden güne gücünü artırarak bu 3 kara cadıyı avlamaya çalışacaktır.
Ve yıl 2013 olunca, 3 kara cadı birbirlerini bulacak, Cabhan denilen kötülükler efendisini yok etmeye çabalayacaklardır. Çünkü onlar yapmazsa Cabhan onları yok edip güçleriyle evrenin efendisi olacaktır...

İlk kitabı 3 kardeşin en küçüğü olan Teagan'ın neslinden gelen Iona'nın gözünden okuyoruz.-az spolier alarmı- bana kalırsa Iona biraz tuhaf bi karakter küçükken ailesinden sevgi görmediği için sürekli özür dileyen, her şeyi alttan alan ezik bi karakter. Ne kadar çabuk kızsa da bi o kadar çabuk sönen, aşık olduğunda-bizim tabirimizle-leylaya dönen bi karakter. Ama ana karakterin ezik olması sanıldığı gibi kitabı da ezik yapmaz.
Bana kalırsa yazar tempoyu başta az tutup diğer kitaplarda olayı patlatmak istiyor. Branna'nın aşkı daha ilk kitaptan o kadar bariz ve güçlü ki yazarın son kitaba onun aşkını koymasına deli oldumm!!
Connor'un ise aşkı biraz sisli bulutlu. Connor daha şimdiden herkese sevebilecek ve tek kişiye sadık kalamayacak imajını sergilemiş durumda, Nora napcakta bunu aşk adamına dönüştürecek merak ediyorum doğrusu...
Fark edebileceğiniz üzere kitap çoğunlukla- fantastikten çok aşk romanı olmasıyla öne çıkıyor. Historical serilerde 3 arkadaşın aşklarını bulmalarını ayrı ayrı 3 kitapta anlatırlar. The Cousins O'Dwyer Trilogy serisinde de buna benzer şekilde 3 kuzenin aşklarını bulmalarını 3 kitapta anlatıyor. Historicaldan farkı ise: Bir, fantastik. İki, günümüzde geçiyor.
Ben hstorical sever biri olarak bu durumdan rahatsız olmadım ama kitaba tam bi fantastik roman olarak başlarsanız bu biraz hüsrana uğramanıza sebep olabilir.




Kitap başta ilk 2 bölümde patlatıyor gidiyor. İlk bölümde Kara cadı sorcha'nın güçlerini nasıl/neden çocuklarına aktardığını okuyoruz. 3. bölümde ise kitap günümüzde olarak Iona'nın irlanda ya gelmesiyle birlikte başlıyor. Açıkçası ben tüm Iona-boyle sahnelerini sorcha-cabhan sahnelerine tercih edecek kıvamdayım.Geçmişte geçen fantastikleri günümüzde geçenlere genelde tercih edrim. Hani etmiyorsam illa ki ortada fena sevdiğim bi karakter vardır.
Öyle yada güzel bi kitaptı. Ha bana kalsa 2. ve 3. kitap bu kitaptan çok daha iyi olacal-tıpkı yazarın da amaçladığı gibi. Eğer hem historical hem fantastik roman seriyseniz bu kitap tam size göre efenm.
Şimdilikte bu kadar, sağlıcakla kalın efenim...
Desteğinden dolayı Epsilon ailesine kucak dolusu Teşekkürler.

Çekişimize de katılmayı unutmayın!

Yorum Gönder