Kitap Adı: Düğün Ziyafeti Özgün Adı: The Wedding Feast
Yazar: Jonathan Pidduck
Çevirmen: Esra Çıldır
Yayınevi: Altın Bilek
Sayfa Sayısı :169
Fantastik alemde yeni bir kapı aralanıyor Trollerle tanışmaya hazır mısınız.
Jonathan Pidduck 3 kitaplık Neandertal Üçlemesinin ilk kitabında bizi son buzul çağından önce yok olan bir insan türü olan Neandertallerin yaşadığı bir dünyaya götürüyor.
Troller iriler güçlüler ve karanlıkta yaşıyorlar Ancak insanlarla aynı dünyayı paylaşmanın zorluklarını da yaşıyorlar. Bu iki tür arasındaki mücadele olmaktan çok bir anlaşma gibi Fakat Trollerin kendi kaba kuralları vahşi bir adalet anlayışları ve insanlık için son derece kötü bir alışkanlıkları var Troller için insanlar enfes yiyecekler aynı zamanda...
Philip kendisini karanlık bir odada elleri bağlı bir şekilde bulduğunda sonunun geldiğini de anlamıştı. Troller yeni evlenen bir çift için kendisini Düğün Ziyafeti olarak seçmişlerdi ve Philipin onlar için bir eğlence olup ölmekten başka da şansı yok gibiydi Ama gelinin bir anda kendisine aşık olması Philipin hayatının kurtarılmasına yetecek miydi.
Jonathan Pidduck sizi kabustan kurtulmanın tek yolu olan aşkın türler arasındaki uçurumları bile aşan güçlü bağını keşfetmeye davet ediyor.
Turumuz hız kesmeden devam ettiği şu günler de sıra geldi benim kitap yorumuma :D
Bir gün önce kitabın Ön Okumasının, postunu yayımlamıştım. İncelemek isteyenleri buraya alabilirim.
Bu gün turun 3. günü şu ana turca altı post yayımladık ve gelişen günlerde de yayımlaya devam edeceğiz ;D
Turun ileriki günlerindeki bloggercıları takip etmek isteyenler, aşağıdaki çizelgeden takip edebilirler :)
Konusu;
Philip, gece saati sevgilisinin evinden ayrılırken, Troller tarafından kaçırılacağı ve onların Düğün Ziyafeti olacağını hiç düşünmemişti ama olan buydu!
Şimdi Philip bu kara perdelerle karanlığa hapsedilmiş bu yerden kaçmalıydı!
Ama elleri zincirliyken bunu yapamazdı?
Belki de Düğün Ziyafeti olacağı düğünün sahibi olan gelinin aklını çelebilirdi?
Sonra da bu lanet olasıcı yerden kurtulurdu?
Yaşan her şeyi unutabilirdi! Tabi Trol gelinde onunla gelmeye karar vermeseydi....
Yorumum(SpolierSiz);
Kitap hakkında konuşmadan önce bi hakikatten bahsetmeliyim.
Bazı türlerin devleri vardır. Mesela vampirler için Alacakaranlığı, melekler için Ölümcül Oyuncakları, distopya için Açlık Oyunlarını örnek verebiliriz. Ama Troller...
Türkiye de ana konusu troller olan bu kitaptan başka kitap yok. En azından benim bildiğim?
Neyse işte anlatmak istediğim bu kitabı kıyaslayabileceğiminiz bir devi yok...
Farklı bir kitap. Okurken sıkmıyor. Akıcıda ama farlı. Alışageldiklerimizden değil.
Ve ben bunun sebebinin konusunun Türkiyede ki tek örneği olmasına bağlıyorum.
 |
| Kitabın orijinal kapağı. |
(Bu arada bizimkiler orijinal kitaba on basacak kadar iyi yapmışlar kapağı :D)
Yorumum (Spolierli);
Öncelikle kitap boyunca Philip ve Mandy'den haşlanmadığımı ifade etmeliyim. Bunu en büyük sebebi kişiyi dış görünüşüyle ve ailesinin kim olduğuyla yargılamalarıydı.
Kitabı bitireli bir kaç dakika oluyor ve söylemeliyim ki sonunu... hiç tahmin edememişim yahu!
İkisinin mutlu ve birlikte yaşayacaklarını da düşünmüyordum ama öleceklerini daha doğrusu öldürüleceklerini hiç tahmin etmemiştim.
Yazar beni fazlasıyla şaşırttı.
Ama anlamadığım bir nokta da var. Eğer Crow Matildanin yerlerini söylemesiyle tüm aileyi yok ettiyse ve sonra da gelip Matildayı öldürdüyse dünyada hiç Troll kalmadı??
İkinci ve üçüncü kitaplarda kimi okuyacağız peki biz?
Yorum Gönder