Yazar : Amanda Quick
Çevirmen : Demet Altınyeleklioğlu
Yayınevi : Artemis
Sayfa Sayısı :410 (Cep boyu)
Kitap arkası bilgilendirmesi :
Ve bu zevkli kitabı da bitirmiş bulunuyorum ...Cinsel tansiyonu yüksek, son derece gösterişli, nefis bir dönem aşkı ve şaşırtıcı gelişmelere gebe bir cinayet! St. Merryn Kontu'nun acilen bir kadına ihtiyacı var. Beklentilerini ise son derece pratik ihtiyaçlar üzerinden belirliyor.Kibar sosyete ortamında kendisine eşlik edebilecek görgüde, güzellikte, şıklıkta ve duyarlılıkta bir kadın arayışında. O işleriyle ilgilenirken geçici bir nişanlının kendisini koca avcılarından koruyacağını düşünüyor. En basit çözümün ücretli bir refakatçi, 'kiralık bir nişanlı' olduğuna karar veriyor. Fakat öyle bir adayla karşılaşıyor ki, hayatının taşları yerinden oynayıveriyor. Ve ortaya büyük ve karanlık sırlar eşliğinde çözülmesi gereken bir cinayet çıkıyor.
"Amanda Quick, romantizm söz konusu olduğunda ilk akla gelen yazarlardan biri. Kahraman olarak seçtiği kadınlar tanışmak isteyeceğiniz kadar cazibeli ve erkekler ise aşık olmak isteyeceğiniz kadar cazip."
-USA Today
"Bir Amanda Quick romanına öğleden sonra başlayacak olursanız büyük ihtimalle geceyi de onunla geçireceksiniz demektir."
-The DenverPost
"Yürekli bir kadın kahraman, karanlık tarzıyla boy gösteren bir erkek kahraman, ses getiren diyaloglar, nükteli hazır cevaplar, bir dolu espri... Romantik üslubun en güzel ve en parlak sesleri."
-Booklist
Hem çok komik, hem çok duygusal."
-Library Journal
Öncelikle kapak tasarımının sadeliğinden kaynaklanan bir alsam mı almasam mı durumuna denk gelmiştim. Bir de kitabın kapağının üstünde -yazarın isminin hemen üstünde-"İçinizi açan sadece aşk yazan bir kadın" deyince, iyice düşüneyim dedim çünkü sadece aşk yazan kitaplardan sıkıldığım çok olmuştur. Neyse uzun lafın kısası almamayı düşünürken kendimi kasada parasını öderken buldum.
Pişman mıyım? Hayır, çünkü bayıldım. Ve kapağın üzerindeki hatayı düzeltmekten onur duyarım. Yazarımız sadece aşk yazmıyor aynı zamanda kitap bir cinayet romanı! Aslını isterseniz cinayet konusu pek de ön planda değil. Ama var! :D
Kitabın başka dillerdeki kapakları;
Daha öncede söylediğim gibi kitap kapağımız biraz sade-hatta çok sade-ama sizi temin ederim on numara kapağa sahip bir çok kitaba on basacak bir hikayesi var. Her zaman yaptığım gibi biraz konudan biraz bahsedeyim.
(Okuduğunuz zaman rahatsız etmeyecek kadar spolier vardır)
Öncelikle kitap en çok iki ana karakterin ağzından yazılıyor fakat arada sırada katilin ve bazı olaylara yön verebilecek kişililer gözünden de yazıldığı oluyor.
Geliyorum konuya;
St. Meryn'in nişanlısı başka bir adamla evlenebilmek için ondan kaçıyor. Tabi bu durum herkesi şaşırtıyor Hayır, hayır şaşırmalarının sebebi bu olay değil. St. Meryn'in -Arthur'un- bu olay karşısında sergilediği soğuk ve umursamaz tavrı-herkesi şaşırtıyor.
Elenora ise üvey babasının ölümünden dolayı tüm servetini kaybediyor çünkü üvey babasının kumar borçları bir şekilde ödenmeli. Elenora demişken bu kıza hayran kaldığımı eklemeliyim! Anca kitaplarda sahip olunabilecek bir kalbi var! Açık sözlü olduğu kadar yalan söylemekten -tabi iş verenine karşı-çekiniyor.
Kitabımızda bu ikilinin yolarının nasıl kesiştiğini anlatıyor, bize.
Daha açık konuşmak gerekirse St. Mery'in amcasının cinayetini araştırırken sosyetenin dikkatini başka yöne çevirmek için yaptığı oyunu. Bir ajans sayesinde Elenorayla tanışıyor, Arthur. Kızın başa buyruk tavırlanan etkilenen, Arthur ona nişanlı numarası yapmayı öneriyor. Elenora ise beş parasız ve acil işe ihtiyacı var. Teklifi hemen kabul ediyor.
Şimdi gerçekten nişanlı olduklarına ikna etmeleri gereken koca bir sosyete var karşılarında, tabi bir de çözülmesi geren cinayetler................İyi Okumalar.
(ve aşağısı koyu demlenmiş Spolier içerir)
Kitap bir aşk romanı olmasına rağmen- bence - cinayet konusu da çok başarılı işlenmiş.Yine de itiraf etmeliyim ki cinayetin çözülmesinden çok arthur ve Elenora bölümlerini heyecanla okudum. Bu ikilinin uyumu hayranlık uyandıracak cinsten!
Biraz da gözüme kestirdiğim yan karakterlerden bahsetmek istiyorum. Margaret.
Bu karakteri başlarda hiç sevmedim neden bilmiyorum sanırım bencil olduğundan dolayı! Sonuçta Arthur onu Elenoranın yanına verme sebebi ona yardımcı olabilmeseydi. Romanlarına söz bulabilmesi değil!
Hatta kitabın başlarında ileride yazdığı romanda bizim ikiliyi ele alacak ve sosyeteye dedikodu çıkaracak diye korktum. Ama sonra anladım ki korkularım yersizmiş. İyiki de öyleymiş :)
Ibbitts.
Kimseyi dış görünüşüyle değerlendirmemiz gerektiğinin en belirgin örneklerinden biri! Onun gözünden yazılan sayfaları okuduğumda iğrendim, gerçekten! Umarım sadece kitaplarda böyle insanlar vardır dedim içimden bir çok kere. İnsanın dış görünüşün güzel olması içinin de öyle olmadığını çok iyi bir dille anlamış yazarımız.

Yorum Gönder